Başkent Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi ile Etimesgut Belediyesi arasında Şubat 2025'te imzaladığımız protokolü takiben, Etimesgut'un çeşitli mahallelerinde çalışma isteğimiz artmıştı. İlçe merkezindeki çeşitli seçenekler arasından ağır basan ve Etimesgut Kent Konseyi Başkanı Ayhan Yılmaz'ın Mayıs 2025'te yapmayı planladıkları Fevziye Festivali programında yer alma isteğinin de etkili olduğu saha çalışmaları, bizim merkeze en uzak mahallelerden biri olan Fevziye'ye odaklanmamızı sağladı. İşte bu kitaplaşan saha araştırma raporu, böyle bir öyküye sahip. Bizler Osmanlı döneminde göç eden Boşnakların iskân edildiği ve eski adı Sortak/Zortak yeni adı Fevziye olan Boşnak köyünde halen yaşayan ikinci kuşaktan bir kişi ve daha çok da üçüncü kuşak büyüklerimizle derinlemesine mülakatlar yaparak onların çok meşakkatli yaşamlarını, dil bilmedikleri için gavur olarak suçlanan atalarının kendilerini çevre köylere kabul ettirme stratejilerini artık çok fazla aşınmış olan gelenek ve göreneklerini araştırdık. Bizler, hep “sonradan” anlayanlarız. Ancak o son noktada, bütün o kederin, bizi bir huzur denizine taşıyan yegâne akıntı olduğunu fark ederiz. Bu çalışmada bizler için en önemli misyon, bilginin kaynağına dönmesine hizmet etmek olarak özetlenebilir. Diğer bir ifade ile bizler bilim için bilim yapmayı bir tarafa bırakarak katılımcılarımızın sorunlarını saptamak ve onlara çözüm yolları önermek üzere yola çıktık. Buna bazıları, Michael Burawoy gibiler, halk sosyolojisi demektedir. Bizler kısaca topladığımız bilgilerin onları bize sağlayanlara hizmet etmesi, yani bilginin kaynağına dönmesini sağlamak azminde olduk. Çünkü bizler daima derslerimiz veya ödevlerimiz dışında yapıp ettiklerimizin toplumsal fayda yaratmasını dilemekteyiz. “Bu, sadece size kalan son iyilik kırıntısıyla ne yapacağınıza dair bir manifestodur.”
Tanıtım Metni