14. yüzyılda yaşamış, ilim dünyasına damgasını vuran çok yönlü bir İslam alimidir. Soyunun Hz. Muhammed’e dayanması nedeniyle “Seyyid Şerîf” unvanını almıştır. İlk eğitimini memleketinde tamamladıktan sonra ilim yolculuğuna çıktı. Dönemin önemli alimlerinden ders almak için Herat’a, ardından da Mısır’a gitti. Burada başta mantık ve kelam olmak üzere birçok alanda eğitim gördü. Tahsilini tamamlayıp ülkesine döndüğünde, Şiraz’da medrese müderrisliğine atandı ve büyük bir şöhret kazandı. Timur’un Şiraz’ı ele geçirmesiyle zorla Semerkant’a götürüldü. Burada 18 yıl boyunca başmüderrislik yaptı. Bu dönemde, özellikle çağdaşı Teftâzânî ile girdiği ilmi tartışmalarla ünü daha da arttı. Bu süreçte, Nakşibendiyye tarikatına ilgi duyarak tasavvufi sohbetlere katıldı. Timur’un ölümünden sonra Şiraz’a dönerek ömrünün geri kalanını ilmi çalışmalarla geçirdi ve 816/1413 yılında vefat etti. Cürcânî, ardında bıraktığı çok sayıda eserle ve yetiştirdiği öğrencileriyle sonraki yüzyıllar boyunca İslam düşüncesinde etkili bir otorite olarak kabul edildi. Görüşleri, medreselerin eğitim sisteminde yüzyıllarca temel kaynak olarak kullanıldı.
Tanıtım Metni