TASAVVUF Nur Cemaatlerinin ve tasavvuf halkası içinde yer alanların arasındaki ilişkinin en esaslı belirleyicisi, hatta boğazlarda düğüm, gönüllerde perde olarak duran Said Nursî’nin tam olarak anlamlandırılmadığını düşündüğüm “Zamanımız tarikat zamanı değil hakikat zamanıdır” sözüdür. Bu sözde özne “zaman”dır ve sözün söylendiği zamanı esas almaktadır. Yoksa tarikata bir karşıtlığı ifade etmemektedir. Ancak başkaca bir söz ve değerlendirmeye gerek görülmemiş ve bu yüzden Nur talebeleri tarikata ve mensuplarına; tasavvuf yolundakiler de Said Nursî’ye ve Nur talebelerine mesafeli durmuştur. Hatta bazen birbirlerine tedavi edilmesi gereken manevi hastalar, bazen de çıkmaz bir yolun iflah olmaz yolcuları gibi baktıkları/bakanlar olmuştur. Bu çalışmanın amacı, böyle bakanlara farklı bir bakış açısı sunmaktır.
Tanıtım Metni