İstihbarat, içinde barındırdığı gizemli dünyanın ötesinde bilimsel çalışma alanı olan bir disiplin hâline gelmiştir. İstihbarat çalışmaları olarak bilinen bu disiplin; istihbarat alanında ihtiyaçların belirlenmesinden dağıtıma, istihbarat üretim sürecindeki aşamalara odaklanmakta, istihbaratın tarihî gelişiminden modern istihbarat meselelerini mercek altına almaktadır.
“Başardıklarımızdan ziyade hatalarımızdan öğreniriz.” mottosu eğer doğru bir önermeyse bunun en geçerli olduğu alanlardan biri istihbarattır. Bir ulusun güvenliğini doğrudan etkileyen büyük olaylar aslında o ulusun istihbaratının başarısız olduğu anlardır. Bu olay; bir ülkenin sembol binalarına düzenlenen bir terör saldırısı da olabilir, bir ülkenin müttefikinde gerçekleşen bir rejim değişikliği de olabilir. Bu tür durumlarda ilk sorgulanacak olan istihbarat mekanizmasıdır.
Bu çalışmada, istihbarat çalışmaları alanının en çok tartışılan meselelerinden olan istihbarat başarısızlıkları konusuna hem teorik hem de vakalar üzerinden yaklaşılmaktadır. Yalnız aktör eylemleri, Stuxnet Saldırısı, 7 Ekim Saldırılarının her biri ayrı bir istihbarat başarısızlığı örneğidir. Kitaptaki teorik bakış açısı her biri kendine has neden ve sonuçları olan bu vakaların aslında birbirine ne kadar benzediğini ortaya koymaktadır.