Para alacağının medeni semeresi olan faiz, başka bir ifadeyle, ödünç akdi veya başka bir hukuki muamele yahut fiil neticesinde, başka bir kimseden alacaklı duruma geçen kimsenin para alacağının karşılığı, bir nevi ücret ve kirası olarak tanımlanmaktadır. Doktrinde faizin genel tanımı bu olmakla birlikte, faizin türlerine göre çeşitli eklemelerle tanım değişiklik gösterebilmektedir. Faiz borcu, asıl alacaktan ayrı fakat ona bağlı bir yan edimdir. Faiz borçları asıl alacağın varlığına bağlıdır ve asıl alacak sona erdiğinde faiz borcu da sona erer.
Kitapta; hukuk mahkemelerinde açılan davalardaki yasal faiz, akdi faiz, ticari faiz, avans faizi, temerrüt (gecikme) faizi ve munzam zarar konuları, HMK.'nın 26. maddesi ve ilgili mevzuat kapsamında "taleple bağlılık ilkesi" gereğince, uyuşmazlık konusu dava türlerine göre Yargıtay kararları ışığında incelenmiş, kararların tam metinlerine karekodla erişim imkanı sağlanmıştır.