Yapay zekâ teknolojilerinin günlük hayatımıza bu kadar hızlı entegre olduğu bir dönemde, hukuk sistemimizin bu yeniliklere nasıl uyum sağlayacağı sorusu her zamankinden daha fazla önem kazanmaktadır. Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte hayatımıza dahil olan chatbotlar ve bunların en gelişmiş formu olan üretken yapay zekâ, günlük yaşamda sundukları önemli kolaylıkların yanı sıra, kişisel verilerin işlenmesi, mahremiyetin korunması ve birey haklarının güvence altına alınması açısından ciddi riskleri de beraberinde getirmektedir.
Yüksek lisans tezine dayanan ve üretken yapay zekânın kişisel veriler üzerindeki etkilerini hukuki açıdan ele alana kitapta; Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) başta olmak üzere ulusal ve uluslararası düzenlemeler ışığında, veri işleme ilkelerinin üretken yapay zekâ uygulamalarına nasıl yansıdığı incelenmektedir. Ayrıca açık rıza, aydınlatma yükümlülüğü, üretken yapay zekâ sistemlerinin etik standartlara uygunluğu ve gelecekte üretken yapay zekaya tanınabilecek hukuki statülere ilişkin doktrindeki görüşler incelenmiştir.
Kitabın; hızla gelişen teknolojik dönüşüm karşısında kişisel verilerin korunması, hukuki güvenliğin sağlanması ve bu alandaki farkındalığın artırılması yönünde katkı sunması ve hem hukuk alanında çalışanlara hem de yapay zekâ teknolojileriyle ilgilenen araştırmacı ve uygulayıcılara yol göstermesi amaçlanmıştır.