“Gültepe yerel özerklik deneyiminin bir yandan doruk noktası, diğer yandan sonu, 1980 yılının ocak ve şubat ayları boyunca süren TARİŞ eylemleri sırasında Gültepe Belediyesi’nin ve Gültepe sakinlerinin, TARİŞ işçilerinin direnişine destek verme sürecidir. (…) Gültepe’de yerel hayatın Gültepeliler eliyle örgütlenmesi, merkezî yönetim tarafından şiddetle bastırılmış, 16 Şubat 1980’de Gültepe’ye ordu destekli bir güvenlik operasyonu gerçekleştirilmiştir. Bu sert tutumun gerisinde, merkezî yönetimin yerel özerklik deneyimini egemenlik kuramı perspektifinden hareketle okuyarak isyan olarak değerlendirmesi etkili olur.” Belediyeler, bir yandan özerkleşme eğilimleriyle ve potansiyelleriyle merkezîyetçi politik tasarılara “tehdit”ken, diğer yandan büyük coğrafyalarda merkezî yönetimin uygulanabilmesi açısından belki de bir tür “zorunluluk”tur. Bu gerilimin nasıl çözümleneceğiyse teknik değil, politik bir sorundur ve demokratik hayata dair ipucu verir. Turgay Gülpınar, Yerel Hükümet: Gültepe - Bir Özerklik Deneyimi (1973-1980) kitabında bu gerilimi, İzmir kent merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıkta tepelik bir alanda kurulan Gültepe’ye “yerel özerklik” merceğinden bakarak çözümlüyor. 12 Eylül darbesi sonrasında büyük kentlerin yakınındaki belediyelerin kapatılmasına ilişkin kararla tüzel kişiliğine son verilen belediyelerden Gültepe’yi, 1950’li yıllardan itibaren Türkiye siyasal hayatında yerelliğe bakışın değişimleri/dönüşümleri içerisinde konumlandırarak yerel özerkliği bir idari statü olarak değil, yerelden kurulan, ağırlıklı olarak gündelik pratiklere dayanan bir ilişki olarak yeniden tartışmayı öneriyor.
Tanıtım Metni