Bu kitapta, ulaşım sektörü bir bütün olarak ele alınmıştır. Öncelikle tarihsel süreçte gerek ünü eski çağlardan günümüze kadar ulaşmış önemli ulaşım güzergâhlarının fonksiyonlarının gerekse Kristof Kolomb ile başlayan coğrafi keşifler döneminde dünya haritasını ortadan ikiye bölen Tordesillas Antlaşması ile vücut bulan sömürgecilik politikalarının görseller ve haritalarla desteklenerek anlatılmasının yanı sıra, bu dönemlerde uygulanan merkantilist politikalarla ticari kapitalizmden sınai kapitalizme geçiş irdelenmiştir. Sanayi Devrimi dönemindeki ulaşım alt sistemlerinin gelişimi, Kondratieff dalgaları dönemleri ve çeşitli örneklemelerle ele alınmıştır. Ulaşım sektörünün teknik açıdan ele alınmasında amaç; devletin fonksiyonu ile sosyal devlet ve kamu yararının öneminin araştırılmasıdır. Ülke refahı için kamu yararının maliyet gözetiminden üstün olduğu vurgulanmıştır. Bu kitap, optimum ulaşım alanı çerçevesinde etkinlik alanlarına göre ulaşım alt sistemlerinin birbirlerine rakip değil tamamlayıcı yönünü öne çıkarmıştır.
Yazar, İkinci Dünya Savaşı sonrası ile 1980 yılları arası izlenen devletçi ulaşım politikaları ile 1980 sonrası gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uygulanmaya başlanacak olan neoliberal politikalar doğrultusunda devletçi politikaların geçirdiği dönüşümü, gelir dağlımı ve fırsat eşitliği bakımından kuramsal çerçevede tartışmıştır. Böylece, devletçilikten özelleştirmeye giden süreçte, özelikle gelişmekte olan ülkelerde doğal tekel konumundaki bu tarz kamu iktisadi teşekküllerinin rolü, önemi ve özelleştirme modelleri incelenmiştir. Bu noktada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki özelleştirme amaçlarındaki farklılık ortaya konulmaya çalışılmıştır.