Bu kitap, Bram Stoker’ın kaleminde hayat bulan Kont Dracula’nın sinemadaki serüvenine odaklanıyor. Dracula anlatısının 1920’lerde başlayan ve günümüze dek uzanan beyazperde macerası, yalnızca korku türünün değil, aynı zamanda popüler kültürün evriminin de izlerini taşır. Neredeyse her on yılda bir yeniden doğan Dracula, her defasında döneminin korkularına, arzularına ve estetik beğenilerine göre biçimlenir. Canavar kuramı, gotik edebiyatın karanlık estetiği, Hollywood’un stüdyo sistemi, çizgi romanlar ve televizyon yapımları gibi farklı mecralar, bu kitapta Dracula’nın yeniden bedenlendiği alanlar olarak ele alınıyor. Peki ama Dracula’yı bu kadar özel kılan nedir? Neden o, kendisinden önce gelen vampir anlatılarını gölgede bırakıp kalıcı bir arketipe dönüşebilmiştir? İşte bu sorular, okuru korku sinemasının tarihsel ve kültürel katmanlarında, hem canavarın hem de toplumun bilinçaltında sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor. Bir edebiyat kahramanının sinema perdesinde onlarca kez yeniden doğuşuna ve her defasında nasıl farklı anlatılarla şekillendiğine tanıklık etmek isteyenler için...
Tanıtım Metni