Koruma tedbirleri ve yaptırımların iş ilişkisine etkisi, iş hukuku ile ceza hukukunu içerir multidisipliner bir meseledir. Tüm koruma tedbirleri ve yaptırımlar neticeten özgürlüğü kısıtlayabilmekte, işçi işveren arasında uyuşmazlık yaratabilmekte ve diğer yönleriyle de işçi ve işçi adaylarının iş süreçlerini etkileyebilmektedir.
Kitabın ilk bölümünde bu yaptırım ve koruma tedbirlerinin ceza hukuku içeriği incelenmiştir. Ardından işçinin cezai eylemlerinin iş sözleşmesinin her aşamasında nasıl bir etki doğuracağı üzerinde durulmuştur. Bu nedenle ikinci bölümde, aşamalardan biri olan işe alım sürecinde hükümlülüğün etkisi incelenmiştir. Ancak hükümlülerin işe alınmasına ilişkin ayrımcılığı önlemeye yönelik hukuki düzenlemelerin yetersiz kalması nedeniyle KVKK kapsamında özel nitelikte kişisel verilerin işlenmesi başlığı altında işbu konu yorumlanmıştır. Üçüncü ve en geniş nitelikteki bölümde ise suç teşkil eden fiillerin, haklı fesih sebebi oluşturup oluşturmayacağı üzerinde durulmuş, yargı kararları incelenerek, fesih nedenleri ve bunların muhtemel suç nitelikleri ilişkilendirilmiştir. Kitapta tüm bu etkiler ve sonuçlar, yargı kararlarıyla desteklenmiştir. İşçilerin işe devamlılığını etkileyecek tutukluluk ve gözaltı halinin işçinin iş sözleşmesini derhal etkileyebilmesi mümkün olduğundan genel anlamıyla koruma tedbirleri de dahil olmak üzere ceza hukuku ile iş hukukunun kesiştiği alanlara kitapta yer verilmiştir. Son bölümde ise önemli bir konu olan bu ilişkinin muhakeme tarafında nasıl bir görünümü olacağı, iş hakimi ve ceza hakiminin kararlarının birbirlerine tesirine de değinilmiştir.