Bu kitap temelde, hukukun da bir öyküsü olduğunu anlatıyor. Hukukun tarihsel köklerinin binlerce yıl öncesine gittiğine dair bilinen doğrunun da ötesine geçerek, hukukun sanatla, mimariyle, felsefe ve sosyolojiyle hatta giyim kuşamla olan ve binlerce yıl geriye giden gelişimini gösteriyor.
Yazarın yıllardır yaptığı yolculukların ve okumaların bir sonucu olan kitapta anlatım, bolca kullanılan görsel malzemelerle desteklenmiştir. Yer verilen görsellerin birçoğunun yazarın koleksiyonuna ait ve çok nadir parçalar olması, kitaba bir başka önem katmaktadır.
İstanbul'da hukukun öyküsünü Byzantion (Yunan), Konstantinopolis (Doğu Roma İmparatorluğu-Bizans) ve Osmanlı döneminden günümüze anlatan kitap, farklı bir bakış açısına yer vererek, ticari bir mal olarak görenlerin dayattığı bir İstanbul dışında da bir İstanbul olabildiğini bilimsel kaynaklara inerek göstermektedir. Bu yönüyle araştırmacı ve hukuk öğrencilerinin olduğu kadar arkeolojiye, mitolojiye ve tarihe meraklı okuyucunun da başucu kitabı olacak temel bir kaynak niteliğindedir.