Dijitalleşme, 21. yüzyılda kamu idaresinin işleyişini yalnızca teknik değil, aynı zamanda hukuki ve kurumsal açıdan da derinlemesine dönüştürmektedir. Elektronik belgeler, e-imza, e-tebligat gibi araçlardan yapay zekâ destekli karar sistemlerine uzanan bu dönüşüm, klasik idare hukuku ilkelerini yeniden düşünmeyi zorunlu kılmaktadır.
Bu kitap, idari karar alma süreçlerinin dijitalleşmesini iki temel eksende ele almaktadır. İdari işlemlerin imza, tebligat gibi usule ilişkin aşamalarının dijital ortamda gerçekleştirilmesini ifade eden elektronikleşme ve karar alma sürecinin algoritmalar ile yapay zekâ sistemleri aracılığıyla kısmen ya da tamamen otomatik biçimde yürütülmesi anlamında otomatikleştirme. Bu iki boyut birlikte değerlendirildiğinde, dijitalleşmenin yalnızca teknik bir dönüşüm olmadığı, aynı zamanda idari işlem teorisi, idari usul ilkeleri, temel haklar ve hukuki devleti ilkeleri açısından da yapısal etkiler yarattığı görülmektedir.
Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, dijitalleşmenin kamu idaresi üzerindeki genel etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümünde, dijitalleşmenin ilk boyutu olan elektronikleşme kapsamında, elektronik şekil, e-imza, e-tebligat ve elektronik ilan gibi kavramların idari işlem teorisiyle ilişkisi irdelenmiştir. Üçüncü bölümünde ise yapay zekâ temelli sistemlerin idari işlemin unsurları ve usul ilkeleri üzerindeki etkileri ile veri koruma hukuku bağlamında uyulması gereken kurallar ortaya konmuştur. Ayrıca Avrupa Birliği, Almanya, Fransa ve Türk hukukundaki düzenlemelere yer verilerek, dijital idari işlemlerin meşruiyetini sağlayacak normatif çerçeveye ilişkin kapsamlı ve karşılaştırmalı bir değerlendirme sunulmuştur.