Elinizdeki kitap bir popüler psikoloji kitabı değil; size yaşamın anlamını veya sizden yeni bir siz yaratmayı vadetmiyor. Bu kitabın yazarı, insana dair her şeyin üstünde durup düşünmeye değer olduğunu ancak popüler olanın peşinden gitmenin bireylerin biricikliği ve özdeğerini azaltacağına inanıyor. İnsanca bir dünya için mücadele verilecekse anlamanın, okumanın ve işlemenin gerekliliğini vurguluyor.Bu çağda dünyayı ve insan hayatını naif ve tarafsız bir yerden değerlendirme şansımız yok. Çünkü global ve yerel anlamda dünyanın nabzını alamadığımız bir kaos var; kapitalizmin, emperyalizmin, savaşların, soykırımların, şiddetin, baskının, tekelleşmenin, tek tipleşmenin yarattığı bir kaos. İnsana dair bu noktada yaşanan her şey politiktir ve psikolojik düzeyde anlamlandırmanın yolu psiko-politik bir bakıştan geçer. Bu kitaptaki yazılarda mercek bazen psikanalitik, bazen politik, bazen insancıldır; bazen coğrafyayı, bazen de evrensel olanı tekrar okumaya odaklanmaktadır.Gündemden ilham alıp yazılsalar da mercek altına alınan olgu, durum ve olaylar farklı kılıklarda her daim karşımıza çıkan, her çağın mağduriyetleridir. İnsan canlısı mağdurdur ve mağduriyeti giderebilmenin yolu tanıklıktır. İnsana, hayata, onu sarmalayan olaylara dair yazmak bu tanıklığı mümkün kılar.
Tanıtım Metni