Eğitimde Hibrit Zeka İnsan ile Yapay Zekânın Sorumlu İş Birliği ve Örnek Uygulamalar

Eğitim-öğretim süreci, diğer alanlarda olduğu gibi insan düşüncesinin yaratıcılığını yapay zekânın gücüyle buluşturan bir dönemin eşiğinde. Bu dönüşüm süreci teknolojinin insanı ikame ettiği bir gelecek değil; insan ve makinenin sorumlu iş birliğiyle birbirini güçlendirdiği bütüncül bir eğitim vizyonunu gerekli kılmakta. Bu vizyonu oluşturmak ve sürdürmek de biz eğitimcilerin temel sorumlulukları arasında. Bu bağlamda yapay zekâ ve insanın sorumlu iş birliğini ifade eden hibrit zekâ kavramı; insanın sezgisel, etik ve pedagojik yetkinliklerini yapay zekânın hız, analiz ve kişiselleştirme kapasitesiyle tamamlayarak eğitim sürecini yeniden tanımlıyor.

Hibrit Zekâ: İnsan ile Yapay Zekânın Sorumlu İş Birliği ve Örnek Uygulamalar adlı bu eser de bu anlayıştan yola çıkarak UNESCO ve OECD gibi uluslararası çerçevelerde vurgulanan etik, kapsayıcı ve insan merkezli yapay zekâ anlayışını temel alan; fen bilimlerinden dil eğitimine, sınıf yönetiminden ölçme-değerlendirmeye kadar geniş bir alanda hibrit zekâ uygulamalarının nasıl hayata geçirilebileceğini ortaya koyuyor.

Kitap, yapay zekânın önceki dijital teknolojilerden ayrılan özelliklerine dikkat çekerken öğretmen, öğrenci ve eğitim yöneticilerinin bu dönüşümde üstlenmesi gereken roller üzerine kapsamlı bir perspektif sunuyor. Teorik temelleri sahadan somut uygulama örnekleriyle buluşturan bu çalışma, insan–makine etkileşiminin sınırlarını eleştirel bir gözle değerlendirerek öğrenmenin geleceğine dair sorumlu bir yol haritası çiziyor.

Hibrit zekâ yaklaşımı, eğitim öğretim sürecinde insan özerkliğini zayıflatan değil; pedagojik yaratıcılığı, etik duyarlılığı ve profesyonel muhakemeyi güçlendiren bir model olarak konumlanıyor. Bu nedenle eser; sınıflarında yenilikçi öğrenme ortamları tasarlamak, kişiselleştirilmiş öğretimi güçlendirmek ve yapay zekâyı etik bir pusula eşliğinde kullanmak isteyen tüm eğitimciler için ilham verici bir kaynak niteliği taşıyor.

Bu kitap, yapay zekâ çağında insanın yerini tartışmak yerine, insan merkezli zekânın makineyle kurduğu ortaklığın eğitimi nasıl dönüştürebileceğini anlamak isteyen herkese yeni bir ufuk sunuyor.

Hibrit zekâ, geleceğin eğitimini birlikte inşa etmenin anahtarıdır