Modern hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen dijitalleşme; bireylerin gündelik hayatını şekillendirmekte, kurumların, toplumların düşünce yapılarını, davranışlarını ve karar alma süreçlerini etkilemektedir. Yeni iletişim teknolojilerinin bu güçlü doğasının en önemli özelliği ise zaman ve mekân kavramını dönüşüme uğratarak hayatın her alanında kendisine bir yaşam alanı bulabilmesidir.
İçerisinde bulunduğumuz dijital çağ, etkileşime imkân tanıması, herkesin içerik üretimine dâhil olabilmesi ve yeni kamusal alanlar oluşturabilmesi gibi sunmuş olduğu avantajlarla hayatın akışını olumlu etkileyebilecek bir yapıya sahip olsa da dijital bağımlılık, mahremiyetin ihlal edilmesi, siber zorbalık, bilgi kirliliği gibi problemleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bu özellikleriyle birlikte, iletişim teknolojilerinin hayatı değiştirme/dönüştürme sürecindeki güçlü yönü iletişim çalışmalarının temel tartışma konularından birisi olmuştur. Bununla birlikte özellikle son zamanlarda sosyoloji/psikoloji gibi farklı disiplinler de dijital çağın yapısı ve etkileri hususundaki tartışmalara dâhil olmakta, dijitalleşmenin farklı yönlerini çeşitli perspektiflerle ele almaktadır. Bu çalışma da literatürdeki diğer çalışmalarla birlikte; dijitalleşme, iletişim, kültür ve medya alanındaki güncel konu ve tartışmalara odaklanmaktadır.
