Toplumsal eşitlik ve adalet, bireylerin temel haklara erişimini garanti altına alan sosyal devlet anlayışının temel taşlarıdır. Ancak, belirli gruplar sosyo-ekonomik, kültürel ve fiziksel engeller nedeniyle toplumsal kaynaklara erişimde dezavantajlı konuma düşmektedir. Bu çalışma, dezavantajlı grupların kimler olduğunu, hangi faktörlerle bu konuma itildiklerini ve karşılaştıkları yapısal engelleri ele almaktadır.
Kitapta kadınlar, yaşlılar, çocuklar, gençler, yabancılar, azınlıklar, engelliler, eski hükümlüler ve ekonomik yetersizliklerle mücadele eden bireyler gibi çeşitli dezavantajlı grupların karşılaştıkları zorluklar, ulusal ve uluslararası düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Kitap, sosyal devlet anlayışı kapsamında devletin bu gruplara yönelik sorumluluklarını ve uygulanabilir politika önerilerini bilimsel bir perspektifle ele almaktadır.
Disiplinlerarası bir bakış açısıyla hazırlanan bu eser, hukuk, sosyal politika ve insan hakları alanlarında çalışan akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler için bir başvuru kaynağı niteliğindedir.