Cumhuriyet’e Karşı Küfür Romanları, klasik bir edebiyat incelemesinin ötesine geçerek Türkiye’nin kültürel belleğindeki ideolojik işlevlere meydan okuyor ve onları tek tek teşhir ediyor. Yalçın Küçük, 12 Eylül sonrasında roman adıyla piyasaya sürülen metinleri analiz ederek solu ve ilericiliği mahkûm eden, bireyi küçülterek, estetiği çürüten bir yazı evrenini gözler önüne seriyor. Küçük, bu çalışmasında Kundera’dan Orhan Pamuk’a, Pamuk’tan Latife Tekin’e ve Ahmet Altan’a uzanan çizgide, “küfür romanları”nın nasıl bir teslimiyet projesine dönüştüğünü gösteriyor. Küçük’ün keskin diliyle açığa çıkan bu analiz, okuru yalnızca edebiyatı tartışmaya değil, Cumhuriyet’in düşünsel geleceği üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor. “Türkiye ilericiliğinin sorunlarını ‘fazla kitabî’ olmakta görmüyorum. Tam tersine ‘az kitabî’ olmakta buluyorum.”
Tanıtım Metni