Kentler, yalnızca taşın, tuğlanın ve betonun değil; aynı zamanda hafızanın, kimliğin ve ortak değerlerin de mekânıdır. Tarihi yapılar, bu değerlerin zamana karşı direnen sessiz tanıkları olarak, kentin ruhunu ve karakterini geleceğe taşır. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, işte bu sessiz tanıklardan birini, Konya'nın köklü eğitim kurumlarından Gazi Lisesi'ni, disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele almayı amaçlamaktadır.
Gazi Lisesi, yalnızca bir eğitim yapısı olmanın ötesinde, Konya'nın modernleşme sürecindeki rolü, mimarisiyle somutlaşan estetik değerleri ve kentlinin kolektif hafızasındaki yeri ile Türkiye'nin kültürel ve eğitim tarihinde önemli bir konuma sahiptir. Bu çalışma, lisenin tarihsel arka planından mimari niteliklerine, teknik özelliklerinden güncel durum analizine uzanan kapsamlı bir inceleme sunmayı hedeflemektedir.
Amacımız, ne salt nostaljik bir anlatı ne de sığ bir belgeleme çabasıdır. Aksine, Gazi Lisesi özelinde, tarihî eğitim yapılarının nasıl birer kültür mirası aktarıcısına dönüştüğünü; bu yapıların korunması ve yaşatılmasının kent kimliği ve toplumsal aidiyet için neden vazgeçilmez olduğunu akademik bir perspektifle ortaya koymaktır. Mimarlık, restorasyon, şehircilik ve sosyoloji gibi alanların kesişiminde, bu yapıyı anlamak ve anlatmak, aslında Konya'nın ve Türkiye'nin modernleşme serüvenine de ışık tutmaktadır.
Bu kitabın, okuyucuda hem tarihi bir yapıya karşı farkındalık uyandırmasını hem de benzer çalışmalara ilham vermesini umuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, geçmişi anlamadan geleceği inşa etmek mümkün değildir. Gazi Lisesi, işte bu köprünün ayaklarından biridir.
