Evli, çocuk sahibi anlatıcı bir akşam, dolaşa dolaşa işten eve dönerken şehrin içinden geçip ormana varır. Karşısında birdenbire Çin Seddi’ni bulur, dirseklerini sedde dayayıp piposunu tüttüren Bin ile karşılaşır. Bin’in nereye gitmek istediğini sorması üzerine anlatıcı cevap veremez. Bunun üzerine Pekin’e doğru yola koyulurlar, ne de olsa çok uzakta olamaz şehir, zira evlerin çatıları daha oradan seçilebiliyordur… Frisch’in “düzyazı düşler” diye nitelendirdiği Bin ya da Pekin’e Yolculuk yazarın iç dünyasına ışık tutan lirik bir metin. Yürüdüm. Kayda değer olmayan bir özlemin gösterdiği yönde yürüdüm… Ah, sınırları hiç umursamadan bir gecenin içine yürümek! İçimizdeki hiçbir gecenin üzerinden öte yana asla atlamayacağız…
Tanıtım Metni