Uykularına sızan kâbuslarla başlayan bir kabulleniş… Kurbanın üzerindeki kadim semboller ve olay yerindeki not; bu vahşetin, sıradan bir seri cinayet olmadığını fısıldar. Bu; binlerce yıllık bir ritüelin, yeniden canlandırılışıdır. Her bir cinayet, kadim metinlerin korkunç bir yansıması gibidir. Her kurbanın bedeni, işlenen "günahların" bir belgesi olarak işlenir. Kanıtların labirentinde birer ipucuna dönüşen sırlar; Soner'in yakın çevresine kadar uzanan, zekice kurgulanmış bir oyunun parçalarıdır. Peki, bu "Kırmızı Ritüel"in ardındaki karanlık deha kimdir? Öğrenci, profesör, savcı… Her biri, bu kanlı döngüde birer piyon mu? Yoksa herkesin gizlediği daha büyük sırlar mı var? Kimi inancı, kimi intikamı uğruna mı bu sapkın ayinleri gerçekleştirdi? "Kırmızı Ritüel" sadece bir cinayet romanı değil; zekice kurgulanmış psikolojik bir gerilim ve mitolojik bir bulmaca. Her sayfasında, okuyucunun mantığını ve sinirlerini zorlayan bir hikaye...
Tanıtım Metni