Odasına vardığında Züleyha Ahmet'ten gelen maili gördü ve heyecanla açıp okumaya başladı: "Gazze'den bombaların, barut kokularının, enkazların, unla kanın, göz yaşıyla terin birbirine karıştığı bir coğrafyadan yazıyorum Züleyha. Öncelikle emanetlerini itinayla burada çocuklara teslim ettim, çok beğendiler, gönderdiğin kıyafetleri giydiler ve bu fotoğrafta onlar seni selamlayıp şükranlarını iletiyorlar. Bunca açlığa, çaresizliğe, acımasızlığa, terk edilmişliğe rağmen Allah'a olan iman ve teslimiyetlerini bir görsen Züleyha. Hekim arkadaşlarımız organları kopmuş yaralıları tedavi ederken göz yaşlarına engel olamıyorlar. Gazeteci arkadaşlarımız her dakika buradaki soykırımı görüntüleyip tüm dünyaya servis ediyorlar. Bizim bulunduğumuz ekip yemek dağıtımı yaparak açlık sorununu gidermeye gayret ediyor ama yetemiyoruz. Burada herkes, çocuklar dahi şehit olmayı arzuluyor. Kendileri aç olmalarına rağmen bizimle lokmalarını bölüşmek istiyorlar. Bana hâlâ kırgın değilsin değil mi Züleyha? Eğer buraya gelemeseydim kendime olan saygımı yitirecektim...”
Tanıtım Metni