Yemekle büyüyen bir çocuğun tadına doyum olmaz hatıraları... Hayatı yemek olan insanlar tarafından yetiştirilen Lucy Knisley’nin anılarından film gibi kareler paylaşan Yemeksever; macera dolu seyahatler ve enfes lezzetlerle şekillen bir büyüme hikâyesi. Marine kuzu tarifinden pesto sos yapımına farklı tat ve dokulara değinen kitap, okurları geçmişte tattıkları yiyeceklerin hatıraları eşliğinde iştah açıcı bir damak yolculuğuna çıkarıyor. Bir yemek kitabından çok daha fazlasını vadeden bu grafik roman; aile bağları, dostluk ilişkileri, kültürel kimlik gibi kavramları mutfak üzerinden ele alıyor. Yemek yapmanın kutsallığına inanan bir aileye doğan Lucy, mama sandalyesine oturduğu ilk günden beri hep rafine tatların izini sürmüş. Ailesinin mesleği ona benzersiz lezzetler deneyimleme olanağı sununca, o da kendisine “mutfaktaki çocuk” rolünü biçmiş. New York’ta gurme bebek, köy evinde bir şehir faresi olmuş. Canı ne zaman abur cubur çekse hep ebeveynleriyle çatışmak zorunda kalmış. Carbonaradan huevosa mutfaktaki hünerlerini sergilerken en çok kruvasan yapımında zorlanmış. Yeni keşiflere yelken açmak için seyahat ettikçe damak tadı devamlı gelişmiş. Tek kaygısının, iyi insanların kötü yemeklerle karşılaşması olduğunu söylüyor! Zaten hayatındaki en canlı anıların hep yiyeceklerin tadına dair olduğunu düşünen birinden başka ne beklenebilir ki? Bu kitap, “aşeren” bir çocuğun yıllardır biriktirdiği lezzet anılarıyla yoğurduğu hikâyelerin bir derlemesi. Okurun payına düşense, doğumundan itibaren yemekten zevk alması öğretilen Lucy Knisley’nin peşinden gidip yaşamın tadını doyasıya çıkarmak!
Tanıtım Metni