"Yol bazen kaybolmayı, bazen yenilgiyi kabul edip geri dönmeyi, bazense ilerlemektense kendine iyi geleni yaparak olduğun yerde biraz daha kalabilmeyi gerektiriyordu. O yolu inşa eden sen olmadığın sürece, ilerisinde karşına ne çıkacağını yürümeden bilmek mümkün değildi..." Sevdiklerini yitiren balıkçı Valhaf, köyünü ardında bırakıp bilinmez bir yolculuğa çıkar. Limanlarda ve kasabalarda, ağır işlerin terinde ve kitapların satırlarında, kaybın ağırlığıyla sınanır. Sonra, dünyanın ortasında bir köprüden geçerek yaralı ruhların sığınağı “beyaz ev”e varır. Zaman akışını yitirdiğinde, dostluklar ve yeni bakışlar ruhunu iyileştirmeye başlar. Fakat bu evden çıkış, girilen kapıdan olmaz; her yolcunun kendi kapısı vardır. Kedisi Duman’ın rehberliğiyle Valhaf, kendi eşiğini keşfeder ve başladığı yere döner. Artık geçmişin zincirlerinden arınmış, yeni bir hayatın eşiğinde durmaktadır.
Tanıtım Metni