Türk hukukunda 1980'li yıllardan bu yana git gide önemi anlaşılan ve uygulaması yaygınlaşan "üst hakkı", İsviçre Medeni Kanunu'nun iktibası sürecinde bazı hükümlerde yapılan değişiklikler dışında aynen korunarak Türk Medeni Kanunu'na alınmıştır. Ancak hem değişiklik yapılan hükümlerin hem de aynen korunan hükümlerin bir uyuşmazlık halinde nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağı önem arz etmektedir. Her iki ülkenin toplumsal, kültürel, sosyolojik farklılıkları, ilgili hükümlerin uygulanabilirliğini etkilemektedir. Bu durum aynı kurumla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde hukuk uygulayıcılarının hakkaniyet düşüncesiyle farklı kıstasları değerlendirmesini gerektirmektedir.
Bu amaçla kitapta; "üst hakkının sona ermesi" kapsamında hakkı sona erdiren sebepler ve sonuçları ele alınırken, özellikle "süresinden önce devir hakkı" (TMK m. 831 vd.), "TMK m. 831'in emrediciliği sorunu", "süresinden önce devir bedelinin (TMK m. 832) ve intikal bedelinin (TMK m. 829) belirlenmesinde dikkate alınacak kriterler", "TMK m. 833 gereği ağır yükümlülük ihlali kriterinin takdirinde dikkat edilecek hususlar", "üst hakkı sözleşmesinin feshedilip feshedilemeyeceği ve sonuçları", "açılacak davaların hukuki niteliği", "geri verme yükümlülükleri, üst hakkı sahibinin koruma ve özen yükümlülüğünün kapsamı ile tazminat sorumluluğu", "hakkın sona ermesi halinde diğer hak sahiplerinin (rehin hakkı ve kira hakkı başta olmak üzere) haklarının akıbetinin belirlenmesi" başta olmak üzere, uygulamayı yakından ilgilendirecek ve uyuşmazlıkların çözümünde uygulayıcılara yol gösterici olacak mahiyette esaslar, ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.