Sporun bir mitolojisi var. Bu mitolojinin kahramanları hayalleri, umudu ve direnci de temsil ediyor. Kazandıklarında alkışlayıp başarılarında kendimizi gördüklerimizi o kadar yüceltiyoruz ki, insan olduklarını unuttuğumuz oluyor. Oysa sahada devleşen o destansı figür hata yaptığında, kaybettiğinde ya da yaşlanıp sahneden indiğinde birdenbire sıradanlaşıyor. Kimi yapayalnız, kimi kırgın, kimiyse herkesten daha yorgun olarak bir “sporcu eskisi”ne dönüşüyor ve yapmayı en iyi bildiği işi kaybediyor. Ahmet Gülüm yeni kitabında böyle bir kahramanın hikâyesinden yola çıkarak spor ve sporcu yönetimini mercek altına alıyor. Spor endüstrisinin küresel ve ulusal boyutlarından sürdürülebilir verimlilik sağlama yollarına kadar her konuya veri karşılaştırmaları ve eleştirel bakış getirerek yeni ve akılcı bir yol öneriyor: Spora ve sporcuya değer katan, bilimsel bakışı yücelterek ülkesinin kaynaklarını hakkıyla kullanmaya davet eden bir yol bu. Yaşamında spora yer açan herkesin ufkunu da açacak bir vizyon.
Tanıtım Metni