Sivri dili, kara mizahı ve müdanasız tarzıyla modern Avrupa edebiyatının 21. yüzyıldaki en haylaz isimlerinden Dimitri Verhulst, ince gördüklerini kimi zaman okurunu şoke etmek, hatta incitmek pahasına gediğine oturtuyor. Belçika’dan pek beklenmeyecek tarzda, zamane insanının kaygılarıyla matrağını geçerken, Avrupa’daki toplum tahayyülünün sınırlarını gösteriyor. Sıradan bir Avrupalı, orta yaşı geçmiş bir adam Malodot, gözünü açtığında kendini bir rehabilitasyon merkezinde bulur. Kanıksadığı hayatında eşiyle birlikte arkadaşlarının yanına gittiğini umarken, şimdi iki ranzalı bir odada üç farklı oda arkadaşıyla ve merkezin binlerce binasındaki milyonlarca insanla birlikte sıkı bir tedaviye başlayacaktır: Yaşam bağımlılığından kurtulması gerektiği söylenir, ölüm bunu gerektirir denir. Danışmanların gözetiminde, kimi zaman grup terapisinde, kimi zaman kişisel programlarla yaşam bağımlılığını yenebilirse nihayete erecek, olmadığı takdirde her şey yeni baştan başlayacak. Seçenekleri yaşamın reddi veya tekrarı olan metafizik bir komedya; ölüm hakkında modern bir bilmece: Sonrası ne bütün bu olup bitenin? “Ölüm konusundaki bakış açınızı değiştirecek büyüleyici bir roman.” –BOEKRECENSIES BLOG “Ölüm ve sonrası hakkındaki Sahip Olmak ve Var Olmak’ı okurken varoluştan çekilmeyle ilgili bir meselde buluyoruz kendimizi. Ya da yaşama duyulan arzu hakkında bir mesel mi demeli?” –DE MORGEN “Kesin olan bir şey var: Verhulst, melankoliyi geniş oranda ve cesurca yaymakta tam bir usta. Bunda yanlış bir şey yok, özellikle de bu olguya her zaman farklı bir bakış açısıyla yaklaştığı için.” –CUTTING EDGE
Tanıtım Metni