Matematiğin insani yönlerine odaklanan bu kitap, dâhilik mitlerini yıkıyor. Matematik genellikle zor ve ulaşılması güç bir alan olarak görülür. Birçok insan, bu alanın özel bir yetenek ya da genetik bir üstünlük gerektirdiğine inanır. Oysa tarih boyunca Descartes’tanGrothendieck’e kadar pek çok büyük matematikçi bu inancı reddetmiştir. Albert Einstein da “özel bir yeteneğim yok” diyerek, başarılarının merak, hayal gücü ve şüpheyle mümkün olduğunu belirtmiştir. Profesör David Bessis, bizi çocukken sahip olduğumuz zihinsel esnekliği yeniden keşfetmemizi sağlayan bir yolculuğa çıkarıyor. Basit ve günlük örneklerle, matematiksel düşünmenin konuşmak, yürümek ya da kaşıkla yemek yemek gibi temel öğrenme süreçlerinin bir parçası olduğunu gösteriyor. Matematiği karmaşık problemler yerine bedensel ve zihinsel bir deneyim olarak sunuyor. Bu yaklaşım yalnızca matematiğe değil, zekâya, sezgiye ve düşünme biçimimize dair bakış açımızı da değiştirebilir.
Tanıtım Metni