Kütüphanecilik mesleği, insanlığın bilgiyle kurduğu ilişkinin en temel taşıyıcılarından biridir. Bilgi toplumu olarak adlandırılan çağımızda kütüphaneciler yalnızca kitapların düzenleyicisi değil; bilgiyi seçen, düzenleyen, erişilebilir kılan ve toplumun entelektüel gelişimine yön veren aktörlerdir. Bu nedenle mesleğin toplumsal imgesi, tarihsel kökleri ve geleceğe dair öngörüleri üzerine düşünmek, yalnızca meslek mensupları için değil, bilgiyle ilişki kuran tüm bireyler için önem taşır. Bu çalışma, XX. yüzyıldan XXI. yüzyıla uzanan bir yolculukta kütüphaneci imgesinin nasıl biçimlendiğini, hangi toplumsal, siyasal ve teknolojik dönüşümlerden geçtiğini ve günümüzde nasıl bir kimlik arayışı içinde olduğunu titizlikle inceliyor. Bununla birlikte kütüphaneciliğin yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir kültürel miras ve toplumsal sorumluluk alanı olduğunu ortaya koyuyor.
Tanıtım Metni