Değerli yazarımız Berkay Çınarlı’nın ilk romanı “Karanlık Şehir: İki Kardeş” yayımlandı. Diplomalı bir işsiz olan, ailesinin yanında yaşayan, asosyal, kekeme, hayatta başarılı olmamış genç bir adam bir gece uyandığında bir şeylerin ters gittiğini hisseder. Salonda ailesinin cansız bedenleri onu karşılarken, elektrik olmamasına rağmen televizyonun karıncalanan beyaz görüntüsüyle karşılaşır. Polise haber vermeyi dener ancak telefonu çalışmaz. Elinde bir fener dışında hiçbir şey yoktur. Gecenin bir vakti, zifiri karanlıkta, anlaşılmaz bir şekilde Ay ortalarda yokken, elinde feneriyle dışarı çıkar ve karakola doğru yürümeye başlar. Her yer karanlığa bürünmüştür ve karanlık her yeri gizlemiştir. Sokaklar çok sessizdir, insanlardan bir iz yoktur, tek başınadır. Zifiri karanlığın ve yalnızlığın şefkatli kollarının arasında daha en başta amacı karakola gidip ihbarda bulunmakken, yavaş yavaş amacını unutmaya başlar ve sokaklar onu esir alır. Artık kendi adını bile unutmuştur, amacını da... benliğini de… Sokağın zifiri karanlığında feneriyle gezinirken kendi anıları vücut bulup karşısına çıkar ve hepsiyle yüzleşir: Yetersizlikleri... başarısızlıkları... korkuları... zihnindeki her şeyle savaşır. Karanlık Şehir hayatını boşa yaşayan insanları hapseden, onları kendileriyle yüzleştiren, her şeyin içinde olduğu ancak aslında bomboş olan, karanlığın her şeyi sakladığı, insanı gerçek hayattan soyutlayan bir yerdir. İnsanın da kendisini her şey zannettiği, ancak aslında bomboş oluşu gibi bu şehir de bomboştur.
Tanıtım Metni