Ya siz hayatınızın bütün senelerini müziç kûşişlerle geçirmiş olsaydınız, ondan sonra… Gözlerini kapayarak biraz durdu- ondan sonra hayatınızda daimî bir ıstırabın takib-i bî-insafıyla çıldırsaydınız, artık kâmilen dinlenmek ihtiyâcatı duymaz mıydınız? İşte karşınızda cemiyetten usanmış, hayatından yorulmuş, uğraşmaktan, daima cenk etmekten bıkmış, hayattan hiçbir nasib-i şiir almadıktan sonra artık bekleyecek bir şeyi kalmamış bir adam var ki buraya dinlenmek için gelmiş ve ölmeden evvel bir daha yorulmak azmiyle dinlenmek için… Burada kendimden o kadar hoşnudum ki bütün insanları unutmak üzereyim. Sanatkârın “küçük roman” olarak adlandırdığı ve İzmir’de kaleme aldığı son uzun hikâyesi Heyhat, mutsuz bir aşkı konu almaktadır. Eserde, anlatı içinde anlatı yapısı gözlemlenmekte ve bu bağlamda çerçeve öykü özelliği taşımaktadır. Hikâye, anlatıcının dinlenmek üzere bir sahil köyüne gitmesiyle başlar; bu durum, hikâyenin gelişimini şekillendiren temel bir başlangıç noktası oluşturmaktadır.
Tanıtım Metni