Olduğu yerde öylece kalakaldı. Karanlıkta yürürken birden tokat yemiş, ensesinden vurulmuş, felç olmuş, kalbi durmuş, düşünceleri donmuş, teni ölmüş de soğumuş gibi durdu. Her yer karardı, elleri kendine yabancılaştı, son arzusuna bile sövülüp sayılmış darağacında asılı bir masum gibi olduğu yerde çaresiz sallandı, cehennemi bir sıcak bedenini kavradı, gözleri kanlandı, elleri karıncalandı, damarları parçalanıp kanı içine aktı. Ruhu savruldu, ölü müydü uykuda mıydı bilemedi. Ruhu âlemin duvarlarına çarpa çarpa öylece uçup gitti. Önce cennettin kapısından kovuldu sonra ıstırap çekmeye gönüllü bir köle gibi cehennemin kapısından içeriye sokuldu. Ateşten olan şeytan bile görmedi böyle kudurmuş bir ateşin ağzını dilini; yandı, yandı, yandı ama bir “Ah,” bile demedi. Kalbi, aşkıyla birlikte damla damla eriyip yitti. Arsız zaman öylece çivilendi. Her bir hücresi kilit kilit kilitlendi. Derisine amansız bir zehir işlemiş gibi titredi. Soluğu kesildi. Aklı uyuştu. Olduğu yere çöktü. Etleri lime lime ayaklarının ucuna döküldü. “Onunla var olmuştum, onsuz yok oluyorum,” diyerek acıyla mırıldandı.
Tanıtım Metni