Bir gün çocuk, bir nehre sarılmak ister. Ve bazen, cılız ağacın en ince dalı en derin kırılmayı yaşar. Kalbin sustuğu yerde, Nehir kurur… Siyah ağacın gölgesine ölüme terk edilen, dilsiz bir çocuk… Evrenin kurtuluşunu ve felaketini getirecek bir kaderle doğan siyah ağacın çocuğu… Dağa bakan gözleri ve dağın, göğsüne bıraktığı onun adını çağıran ses… Kan Karanfili ile filizlenen yeni yaşam… Bu sadece bir çocuğun değil; Ak Kudu’nun hakikatinin, Kara Tilki’nin adaletinin, Yaşlı Bilge’nin suskun bilgeliğinin, Sonsuz Nehir’in eşsizliğinin ve Ebedi Kürekçi’nin hikâyesidir. “Ebedi Kürekçi Destanı” görünmeyen yasaların, eski fısıltıların ve dokunulmaması gerekenin öyküsüdür. Ve sen sayfaları çevirdikçe şunu fark edeceksin: Bazı çocuklar, kaderi yenmez. Sadece içine yürür. Bazı şeyler, sen ne yaparsan yap, olması gerektiği gibi olur…
Tanıtım Metni