Son on yılda yazılan yazıların “bilinen dünyanın sonunun” tutulan kayıtları olduğu söylenebilir. 2005 doğumlu bir gencin, on yaşından itibaren belleğinde birikmeye başlayan “dünyanın”, herhangi bir şeyin “sonu” olması mümkün değil elbette; o “bu dünyanın” içine doğdu, onun “normali” bugünkü manzaralar… Fakat hayat-tarih de onun gördüklerinden ibaret değil. Öznellik parantezine sıkıştırırsak bizim kuşak, öncekiler ve az sonrakiler için İkiz Kulelerin yıkımı (ABD-2001), 2008 küresel mali krizi, dünyanın tüm coğrafyalarına yayılan sonuçsuz(?) isyanlar bir geçiş süreciyse; Covid-19 pandemisi, Ukrayna savaşı ve bilhassa Gazze’de halen süren soykırımcı katliam “bildiğimiz dünyanın” tabutunu çiviledi. Kapitalist uygarlığın has evlatları emperyalist saldırganlığın, işgal ve ilhak savaşlarının, faşizmin, gericiliğin karşısında yeryüzünün her yerinden özgürlük ve isyan haykırışları da yükseliyor. Henüz yönünü, yordamını netleştiremese de işçiler, emekçiler, “yeryüzünün lanetlileri” sancılar içinde boyunduruklarından kurtulmanın yollarını arıyor…
Tanıtım Metni