Açlıkla umut, dostlukla çıkar arasında ince bir çizgi... İnsanlar ellerinde olmayan koşullar sonucunda sürüklendikleri netameli durumlarda dürüst ve ahlaki seçimler yapabilir mi?Yayımlandığı 1927 yılından bugüne dünya edebiyatının en çarpıcı anti-serüvenlerinden biri kabul edilen Altına Hücum'da B. Traven, Meksika'da beş parasız üç Amerikalı'nın, diğer binlerce insan gibi köşeyi dönmek için dünyanın en değerli madeninin peşinde koşarken başlarından geçenleri anlatır. Ancak Traven macerayı romanın esas unsuru kılmaz, bunu aynı zamanda insanlık durumunun sınırlarını sorgulamak için de ustaca kullanır ve modern kapitalist dünyada şiddeti katlanarak artan sömürü düzeninin köklerini elleriyle kazır. Hayatta kalma mücadelesinin ortasında, altın uğruna sallanan her kürek, vicdanı, yoldaşlığı ve beklentileri toprağa gömer.John Huston tarafından filme çekilmiş ve üç Oscar Ödülü'yle taçlandırılmış Altına Hücum, insan ruhunun karanlıklarına yerleşmiş hırsın ve zaafların keskin bir alegorisi.
Tanıtım Metni