"Okyanus, cehennem ateşini söndüremez mi Nazlı?"
"Bir gün bir balıkla bir kuş birbirlerine aşık olmuşlar," dedi annem. Yüzünü görmüyordum ama sesi gülümsediğini belli ediyordu. "Ama ne aşk. Kuş denizin kenarında, balık sığ yüzeyde. Birbirlerine bakıyorlar, birbirlerini izliyorlar. Balık yüzüyor, kuş üstünde uçuyor. Özgürlüklerini hediye etmişler birbirlerine. Öyle bir aşk ki aralarındaki, kuş gökyüzünü, balık denizin derinliklerini yasaklamış kendine.""Balık, kuşa, 'Git uç, bırak beni.' demiş.Kuş, balığa, 'Git yüz, bırak beni.' demiş.Ama ikisi de birbirini bırakmamış. Bırakamamış.İmkansız bir aşka kapılıp gitmiş ikisi de." dedi babam."Ve tabiat, bu aşkın mükafatını vermiş bir gün." dedi annem, yumuşacık bir sesle. "Uçsuz bucaksız deniz gökyüzüyle birleşir. Yüzmüş, yüzmüş, yüzmüş balık. Kuş da uçmuş, uçmuş, uçmuş.Zaman geçmiş ve kavuşmuşlar birbirlerine.İlk kez dokunmuşlar, sarılmışlar birbirlerine,denizle gökyüzünün birleştiği yerde." "Ben karaya vurdum," dedim, üzüntüyle."Biz kavuşamadık. Ben öldüm." "Sen balık değilsin, Nazlı. Okyanusun kalbinde olman,balık olduğunu göstermez!""Ben bir piranayım! Balığın kuşa duyduğu aşkdaha imkanlıydı aslında, çünkü kuş çok sevmişti balığı!Ama siyah balık, yeşil balığı sevemedi!"
| Kapak | Ciltsiz |
| Sayfa Sayısı | 648 |
| Yazar | Dilara Pamuk |






















